Oyunculuk, Oyunculuk, Oyunculuk…

Oyunculuk, Oyunculuk, Oyunculuk…

 

-Alpaslan Karaduman (Koreograf)

Oyunculuk sanatını icra ederken oyuncu kılıktan kılığa girer.
Oyunculuk yaparken oyuncu her karakteri, her tipi oynayabilmelidir.
Oyunculuk mesleği, konuştuğu dili en iyi ifade eden meslek grubudur.
Oyuncu, doğru, etkili ve güzel konuşur.

Oyuncu nefes alır, nefes verir bazen nefesini tutar.
Oyuncu gerekirse hareket eder ama donup kaldığı da olur.
Oyuncu oturur, kalkar.
Oyuncu koşar, düşer.
Oyuncu yumruk atar ya da kurşun yer.
Oyuncu zıplar , olmadı yerde yuvarlanır.
Oyuncu yavaşlar ve aniden hızlanır.
Oyuncu amuda kalkar, partnerini kucağında taşır.
Oyuncu ok atar, at biner aynı anda.
Oyuncu kral gibi yürür, istenildiğinde uşak gibi servis yapar.
Oyuncu önce yüzer sonra boğulabilir.
Oyuncu boks yapar alaşağı olur.
Oyuncu kılıç kuşanır ancak baloda vals de yapar.
Oyuncu yemek yapar bazen de varmış gibi yer.
Oyuncu bedeniyle soyut konuşur usulünce, belki de vazgeçer bir sahne sonra.
Oyuncu ritim tutar eliyle, ayağı eşlik eder ona.
Oyuncu enstrüman çalar, bazen çalarmış gibi de yapar.
Oyuncu araba kullanır ustaca sonra attan düşebilir.
Oyuncu astronot olduysa yerçekimi yokmuş gibi süzülmeye çalışır ancak taş taşıyorsa kamburlaşır ağırlaşır hareketiyle.
Oyuncu kağıdı yırtar bazen de yırtılmış kağıtları toplar.
Oyuncu sarhoş gibi yürür sprinter gibi depar atar.
Oyuncu buzda kayar, paraşütle atlar.
Oyuncu ormanda ağaca çıkar gökdelende merdivenlere koşar.
Oyuncu titrer soğuktan ama mazurka da yapabilir.
Oyuncu yavaş çekim gibi hareket edebilir.
Oyuncu yaptığı hareketi geri sarabilir filmi sarar gibi.
Oyuncu prüvet döner , ters takla atar.
Oyuncu ekip arkadaşlarıyla sahnede aynı anda konuşur aynı anda dans eder aynı anda şarkı söyler aynı anda her şeyi yapabilir bazen de “canon” olarak, ardışık sistemde yapar bunları.
Oyuncu ofiste oturduğu yerden kağıt parçasını yumak yapıp çöp tenekesine isabet ettirir.


Oyuncu aslında;
sıkar, bastırır, iter, çeker, uzatır, ayırır, birleştirir, kaldırır, yere çarpar, fırlatır, silkeler, büzer, kaçırır, boyar, siler, burgular, sektirir, patlatır, çektirir, çekiştirir, çitiler, üfler, püskürtür, hızlandırır, durdurur.

Konstantin Stanislavski
Rudolph Von Laban
Michael Checkhov

Bu fenomenleri sentezleyen Barbara Adrian, Katya Bloom, Claire Porter, Tom Casciero, Jennifer Mizenko’ ya teşekkürler.

 

Web Tasarım